Namaz bizi kılar.

Namaz dinin direğidir.

Bir Namazın Öyküsü

Posted by inamaz Eylül 28, 2006

 

ORTA YAŞLI ADAMIN iyi bir işi, iyi bir eşi mutlu bir hayatı vardır. Az kimsenin yaptığı ticaretle meşguliyetinden çok para kazanmakta, rahat günler geçirmektedir. Ev, araba, tatiller, seyahatler, uçuşanlar sevinçler… Gülen gündüzler.

Derken dönen dünya ile beraber ibre değişmeye başlar… Ticarette rakipleri çoğalır, hanımı rahatsızlanır, çocuklar artan problemleriyle büyür. Mengene sıkmaya başlar, kolay olanlar zor işlere dönüşür. Daraldıkça daralmaya başlar günler. Yaşadıkları sanki günün gündüzüdür, geceye geçişi yaşayacaktır artık.

Kazancı iyice azalır, oğlunun olumsuz harcamalarından evini satmak zorunda kalır. Alacaklar kapıya dayanır, hanımı vefat eder. Karanlık karanlık üstüne çökmekte, gece siyah bir gelin gibi onu sarmaktadır.

Gündüz genişliğinde aklına gelmeyen gece darlığında gelir; dua etmek… Yapacağı başka bir şey kalmamıştır da… Dua etmesine eder, ama kendi aklınca kabul olmaz. Gizliden serzenişte bulunur.

Bir gün oturduğu binanın altında esnaf komşusuna uğrar. Serzenişlerini dindar komşuya söyler: “Allah dualarımı kabul etmiyor!” O da durumu bildiği için biraz celalli konuşur: “Allah senin dualarına niye kabul etsin, Allah’ın emri namazı kılmıyorsun ki.” Adeta duvara vurmuş da ayılmış gibidir. Doğrudur, niye namazı kılmıyordur ki…

Aslında dualarına cevap gelmiştir; komşunun söylemesiyle kader yol ve yön göstermiştir ona: namaz kılmak. Ya bu yolda yürüyecek kurtulacak veya iyice kaybolacaktır karanlıkta… Var olmayı tercih eder, o gün başlar namaza…

Namazla birlikte kader ağlarını çözmeye başlar, beyaz iplikle siyah iplik birbirinden ayrılmaya, belirginleşmeye başlar. İşler yavaş yavaş iyiye dönmeye doğru gider. Öyle olur ki, bir müddet sonra sattığı evi bir şekilde geri alır. Hanımı geri gelmez ama, yaşam umutları iyice yeşerir dünyasında. Sevinç rüzgârları eskisi gibi esmez, fakat huzur bulutları gölgelendirerek gezer üzerinde…

Seksene yaklaşan yaşıyla mahalle camimizin müdavimlerindendir şimdilerde… Karşı apartman komşumuzla namaz yollarında giderken ve dönerken hayata dair kısa konuşmalar yaparız. Sakin, ağırbaşlı haline pek yakışır ağaran saçları… Dünyasını kurtaran namaz inşaallah ahiretini de kurtarır…

Demek ki dünya ve ahiret işleri kulluk miracı namazla düzeliyor. Kul olmanın ağırlığı ile secdeye giden başlar hafiflemiş kalple kalkıyor. Zorluğun ve kolaylığın Rabbi ona çıkış yollarını açıyor, ummadığı yerden rızıklandırıyor.

Güç işler geç işlere dönüşüyor. Gücünün bittiği yerde yeni ümit çiçekleri birden bitiveriyor. Sebepler susuyor, Müsebbibü’l-esbab konuşuyor çünkü. O “Ol” deyiverdikten sonra olmayacak birşey var mı?

İşlerimizde yamukluk varsa kulluğumuzu doğrultmalıyız. Nefis yamulmadıkça doğru yol bulunamaz. Gündüzde gece ellerimizle dua etmesini biliyorsak gece olmuş, gündüz olmuş fark etmez. Gündüzden sonra gecenin geleceğini iyi bellemezsek musibetler belimizi büktüğünde anlamamız geç olur. Geç işler güç işlere dönüşür.

Geç kalmadan, gecenin karabasanı basmadan, gündüzün basmakalıp işleri ve zevklerinden ayrılabilmeliyiz… Ayrılmazsak gündüzden, şehirden, şehirlerden zaten ayrılacağız. İyisi mi talimini bitirmiş asker edasıyla terhis olalım dünya gecesinden, gamı kederi geride bırakarak doğalım sonsuzluk sabahında.

Dünyada “En” işimiz namazı en iyi yaparsak gece-gündüz, gündüz-gece döner durur ubudiyet yapraklarını dökerek. Dökülenler sonsuzluk havuzunda toplanır biz sonlular için…

İşte bir namaz öyküsü… İbret alabilen herkes için… İbretimiz belki bir gün beratımız olur.

12 Yanıt to “Bir Namazın Öyküsü”

  1. tuğba said

    s.a çok güzel bir yazı ben sadece şunu eklemek istiyorum
    namaz sancıma ilaç yanık yerime merhem…

  2. ABDULLAH KARAMAN said

    namazsız hayat bir hiçten ibaret hiç olmak aklı istemez

  3. ABDULLAH KARAMAN said

    namaz Allahla konuşmaktır dost olmaktır hemde enbüyük dost REFİKİ ALA

  4. ALANYA_32 said

    namaz içimde yaşadığım en büyük huzur oldu..dünya nimetlerini daha iyi anlamamı sağladı..yaşamakta olduğum keşmekeşlikten kurtuldum..şükürler olsun yüce rabbime bana bu islam sofrasının en lezzetli yemeği namazı tatırdığı için

  5. namaz aklın degil imanın yoludur

  6. halil said

    arkadaşlar benim namazla alaklı bir sorum olacak,elbetteki namaz başta allah rızası için kılınmalı bununla birlik namazın getirdiği nimetler için kılmak doğrumudur.örneğin,ben önce allah rızası için sonrada bana huzur getirsin diye kılıyorum demek nekadar doğru.yoksa yalnız allah rızası için mi kılınmalı.sizde ricam yorumlarınızı halilguler80@hotmail.com adresine yazmanız.şimdiden teşekkürler

  7. inamaz said

    s.a

    Senin niyetin elbette ki Allah rızası için olmalıdır.
    Emin ol kimse jimnastik olsun diye kılmaz namazını herkesin düşüncesinde Allah rızasını nail olabilmektir.
    Elbette ki kıldığın namaz sana huzur verecek ki eğer huzur verebiliyorsa ne mutlu sana ki kıldığın namazdan nasiplenebiliyorsun (:
    sen niyetini halis tut kıldığın namazın Allah rızası için sadece onu hoşnut edebilmek için kıldığını düşün namaza giderken.elbette ki hakkıyla kılıyorsan Rabbim sana vaadettiği şeyleri fazlası ile bahşedecektir bunda kesinlikle şüphe yoktur.
    Tabirlerinde hiç bir sakınca yoktur.sorun senin kalbindedir önemli olan kalbinin sana ne söylediğidir.eğer kıldığın namaz riyadan uzaksa ne mutlu sana…

    selametle

  8. sermin said

    gerçekten buda güzel bir öykü dime arkadaşlar kendinize iyi bakın ALLAH’a emanet olun

  9. salman said

    benim ekliyeceğim tek sey namazı kıldığın zaman ancak gercekleri görebilirsin namazı bırakırsan vay halime

  10. gülşah said

    gerçekten çok güzel bi öykü umarım herzaman buna benzer öyküler yayımlarsınız

  11. gülşah said

    benim bi sorum olacaktı tesettürlü diilim fakat ibadetime çok düşkünüm bu durumda imanımın bana tam olmadını söylüyorlar doğrumu???

  12. Fadime said

    Merhaba ben bu sabah cok ilginc rüya gördüm nefret ediyorum pkk`dan Allah’im onlarin cezasini versin rüyamda bende askerdim bir kis günüydü hava soguktu10 kisi filandik sarikdik etrafimizda teröristler vardi cok yakinimizdaydi ates ediyodum o sirada bana kursun geldigini ama kursunun atesten oldugunu gördüm ve vuruldum sirt üstü yere düstüm heryer kandi ve baktim benim gibi bir cok askerde ölmüstü.bende can veriyordum vücudum titremeye basladisol tarafim uyusmaya basladi sonra bunun rüya oldugunu anladimkorktum dua ettim ayetelkürsiyi okudum uyandim ve tekrar daldim sonra yine heryerim titremeye basladiyine okudum ayetel kürsiyi ama bu sefer uyanamadim basimda dua okundugunu duydum ve yesil örtü vardi yanimda üstünde altin renkli kuran yazilari vardi dua ettim Allah’im kalktigimda namaz kilicam ne olur canimi alma dedim ve hemen uyandim Cenabi yaradanim bana bir uyari gönderdi artik namaza baslamak ve devamli kilmak istiyorum dua edin ne olur devamli kilmam icinAllah razi olsun hepinizden

ABDULLAH KARAMAN için bir cevap yazın Cevabı iptal et